11 Ağustos 2015 Salı

Kitap Yorumu : Her gün | David Levithan




Kitap Hakkında 

Kitabın Orjinal Adı : Every day
Yazarı : Julia Cross
Seri Sıralaması : Every day #1
Yayınevi : Pegasus


Yorum


Öncelikle belirtmeliyim ki her gün, okuduğum ilk David Levithan kitabı. Yani David Levithan'ın ve John Green ile yazdıkları, yurtdışında Will Greyson Will Greyson diye bilinen, ülkemizde ise Tek isim tek kader olarak satışa sunulan kitabını okumadım. Bu kitabı sepetime atıp sonrasında almaktan vazgeçmiştim. Ancak şimdi de aynı kanıdayım okumayı düşünmüyorum dersem yalan olur. "Her gün"ü bitirdikten sonra böyle bir şey desem kesinlikle yalan olurdu. Şimdi tek isim tek kaderi merak etmiyor değilim. Bir gün onun yorumunu girersem şaşırmayın. Bu meraktan çatlayıp okuduğum anlamına gelir :D 

Ben şimdi size bu kitabı alıp bir süre boyunca okuyamama öykümü anlatayım mı? Evet evet bu es geçmemem lazım. İnsanın bütün akrabalarının çocukları bu yaz mı evlenmeye karar verir arkadaş? Sorarım size bir kaç gün arayla kınadan nikaha oradan düğüne atlayıp durmak diye bir gerçek var hayatta. Halaydan halaya geçerken akşamleyin pert oluşunuz ve sonraki günlerde ben giyeceğim? Hangi küpemi, bilekliğimi takacağım? Hangi ayakkabıyı giyeceğim telaşı ve bir yandan yakın akrabanız evlendiği için bir de neredeyse düğün sahibesi olduğunuz gerçeği var ne kadar güzel değil mi? Düğün bitti bir oh dedik düğün için İstanbul'a gelen bir akrabamızı bir kaç misafir ettik derken elimde olmadan her günü okumayı beklettim maalesef. 





Misafirlerimiz henüz bizdeyken şöyle bir başlayabilmiş. Onlar gittikten sonraki ikinci günde de kitabı bitirmiştim. Ancak aksilikler burada da kalmadı ve superonline faturası otomatik ödemede olan netimizi kesti. Hate superonline -.- Haftasonu bitirdiğim kitabın yorumunu bu yüzden hafta içi yazıyorum. Ne kadar da çok badire atlatmışım dimi ama? Yorum öncesi gevezelik kotamı bu postta da doldurduğuma göre gelelim efri day'e. Bu arada Instagram'dan falan beni takip edenler varsa görmüşlerdir kitaba bu isim taktığımı :) Her neyse kitabı elime aldım ve sanırım üç günde bitirdim. Aslında iki günde de biterdi ama ilk gün okurken henüz misafirlerimiz bizdeydi. Sonraki iki günde rahat rahat okudum. Ve bittiğinde çenem düştü çünkü sonu çok güzel <3 spoiler vermeyeceğim çatlayın :D şaka bir yana cidden yani okuyun mükemmeldi. Okurken eğer tempo düşer ve ya ne bileyim bana bir şeyler eksik gelirse 4 puan veririm diye düşünüyordum ama kitabı bitirdim, götürdüm kitaplığa geri koydum. Kitabı kitaplığa bırakırken ki ruh halim: Kaç puan vereceğim ben buna? Beyin çarklarım hızlı hızlı döndü sonra döndüm dedim ki kötü bir şey görmedim gayette istediğim gibi güzel bir kitaptı. E o zaman niye puan kırayım ki dedim. Böylece her gün ben 5 puan kazandı.

Kendi hayatına sahip olabilme arzusuyla yanıp tutuşan A'nın komik, sevgi dolu ve bir o kadar da yürek burkan hikayesini okumak isterseniz ben öneririm :) 
"Her gün"ü çok ama çok sevdim.


Spoilerlı Yorum


David, kitabın her bölümünde belli bir katogoriye seslenmiş. Onları daha iyi anlayabilmemizi istemiş. Ve ben bunu başardığını düşünüyorum. Bir gün şişman bir erkeği, bir gün özgüvensiz bir erkeği, bir gün cadaloz bir kızı, bir gün intihara meyilli bir kızı, bir gün rapçi takılan bir erkeği, bir gün erkek gibi hisseden bir kızı, bir gün gay bir çocuğu, bir gün bir lezbiyen kızı, bir gün dinine sıkı sıkıya bağlı bir erkeği, bir gün ailesinin sözünden çıkmayan bir çocuğu, bir mükemmel güzellikte afro amerikalı bir kızı ve daha nicesini okudum. Ve A'nın nasılda kendi hayatının olmayışına üzüldüğünü, bu hayatta tek başına olduğunu hissettiren milyon şeyi okurken insanın resmen içi sızlıyor. Her ne kadar şu papaz ona yardım edecek gibi görünsede ve A'ya yalnız olmadığını onun gibi insanlar olduğunu söyleyip ona yardım edecek kişi profilini çizse de ben onun çok kötü biri olduğunu düşünüyorum. Kesin çocuğun başına çorap örecek kesin. O adamla elektriğimiz hiç barışmadı. Gıcık şey -.- 

Gel gelelim Rhiannon'a bu kızı sevmiştim taa ki çocuğun kalbini yerinden sökene dek. Hayır zaten çocuğun kimsesi yok. Düşene bir de niye sen vuruyorsun ki? Neymiş kaldıramıyormuş tüm bunları. Ayıptır günahtır ya. Bu çiyan yüzünden A nasılda üzüldü garibim. Üzülmeyi de bırakın kız için hayatında yapmadığı şeyler yaptı. Diğer insanların hayatlarında değişikliklere yol açtı. Kız yüzünden dayak yedi. Daha ne olsun -.- Rhiannon çocuğu o hale getirdi ki A papazın dediklerini düşündü. Acaba bir insanın bedeninde kalabilir miyim diye düşündü. Ama o da sonra bunun cinayet olacağı kararına vardı. Çünkü düşünsenize bir köşede kendine ait hayatı olmayan biri var ama bu bedeninde bulunduğu diğer kişinin hayatını gasp edebileceği anlamına gelmiyor. Gelde bunu papaza anlat. Sonra ben Nathan'a uyuz oldum. Çocuğu kitap boyu rahatsız etti. A onun yüzünden vicdan azabı çekti. Ama kitabın en komik yerleri Nathan sayesinden haberi konusu, gazete ve tv ekranlarını süsleyen bedenimi ele geçiren iblis hikayesiydi. Bu kadar düşünceli olduğu için A'yı seviyorum. Eğer papaz gibi bencil biri olsaydı o da bunu yapabilirdi ancak A öyle bir canavar olmadığı için mutluyum. 

Puanlama : 5 / 5









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder