Kitap Hakkında

Kitabın Orjinal Adı : Delirium
Türkçe Editasyonu : Deliryum
Yazarı : Lauren Oliver
Türü : Fantastik / Aşk
Seri Sıralaması : 1 / 3
Yayınevi : Artemis
Goodreads Puanı : 4.19

Yorumum

Selam arkadaşlar turumuzdaki son postum bu maalesef :(

Yorumumu yazıp tura burada son noktamı koyacağım. Aman bunu derken bile üzülüverdim bu turun önemi bir ayrı oldu benim için. En bi sevdiğim tur olma yolunda emin adımlarla ilerliyor deliryum.

Konusunun Fantastik / Aşk olduğunu biliyoruz. Ben aslında genel olarak kitaplara bir beklenti ile başlamam ama Deliryumun iyi olduğu düşünerek okudum ve pişman olmadım beklediğim gibi başladı öyle de bitti iyi ki okumuşum dedim.

Spoilerlı Yorum

Bu daha çok seviyorum çünkü bu tarafta sevdiğim sevmediğim her spoilerı verebilirim.

Nihaha :D

Alex'i çok sevdim Lauren bu karakteri çok sempati duymamak mümkün değil,
Lena ve Hana'yı Alex'ten daha az sevdim çünkü sevgimin cogunu ona yöneltmiştim sanırım :P
Şaka tabisi :)

Alex ve Lena nın aşkı tüm olanaksızlıklara rağmen var olan imkansız türden bir olaydı ama onlar bunu başarabildi okurken ben onların adına endişelendim. 

Kitapta beni hayrete düşüren şey ülkedeki düzendi dehşet vericiydi henüz tedavi olmayan insanlara yapılan muamele cidden ayırım ve kötü muamele içinde yaşayan bir amerika görürüz. İnsanların evleneceği kişiye bile onların karar vermesi bunun için laboratuvarda yapılan randevu vs. Bunlar çok Kaygı vericiydi.

Deliryuma göre insanlar özgür olamaz böyle bir seçeneğiniz yok hatta çocuk çocuk sayınız bile ayarlanıyor en az iki veya üç çocuk bunlar gerçekten katlanılamaz şeyler. Deliryumun sonu beni dehşete düşürdü. Bir sonraki kitabı bekleyemiyorum. Umarım bir an önce çıkar.

Puanım : 5 / 5

Ya özgür yaşa ya da öl

Bu yazımda size biz kitaba asıl etkenlerden en önemlisi olan amor deliria nervosa'dan bahsedeceğim. Bakalım deliria neymiş? etkileri nelermiş? Bu hastalığa yakalanan insanlar neler yaşıyormuş?

Amor deliria nervosa nedir?

Deliria, insanların aşık olduklarında ortaya çıkan bir hastalıktır.

Semptomları

İlk evre

● Kaygı, endişe, tuhaflıklar  ve kendisine söylenenlere odaklanmakta zorluk yaşar deliria hastaları.

● Avuç içlerinde terleme, baş dönmesi ve algı bozukluğu ortaya çıkar.

● Zihinsel farkındalığı azalır; düşüncelerini yönetemez ; engelli akıl yürütme becerilerinde bozukluk görülür.

İkinci evre

● Kahkahalar ve artan enerji

● Umutsuzluk dönemi : uyuşukluk.

● İştah değişiklikleri; hızlı kilo kaybı veya kilo sabitlenmesi

● Diğer şeyler için ilgi kaybı

● Akıl yürütme becerileri tehlikeye girer; gerçeklik algısında bozulma oluşur.

● Uyku düzeninin bozulması; uykusuzluk ya da sürekli yorgunluk.

● Obsesif düşünceler ve paranoya sonucunda güvensizlik oluşur.

Üçüncü evre

● Nefes almakta zorluk yaşanır. Göğüs,  boğaz veya midede ağrı görülür.

● Yemek yemeği reddederek yutma güçlüğü oluşumuna yol açarlar.

● Düzensiz davranışlar; şiddet içeren düşünceler ve fanteziler; halüsinasyonlar ve sanrılar.

Dördüncü evre

● Duygusal ya da fiziksel felç oluşumu

● Ölüm.

Deliria Hastalığının Tedavisi

■ Çok sayıda yan etkileri olan, sevgi duygusundan hastayı aciz yapan bir beyin ameliyatı.

Yabanıl neresidir?

▪ Bir zamanlar Portland'a dahil olan fakat artık sınırları ayrılmış olan sakatlarının yaşadığı bölgedir.

Şşştt kitabı

□ Shhh Kitabı Amor Deliria Nervosa ya da "Deliria" tehlikelerini anlatan bir el kitabıdır. Shhh "Güvenlik, Sağlık ve Mutluluk El Kitabı" anlamına gelir ve Lena yaşadığı toplum için bir kurallar kitabıdır.

♢ Shhh Kitabı ölenlerin hikayelerini içerir . Çünkü onlar aşkı kaybettiler ya da zaten hiç bulamamışlardı. Aynı zamanda anneniz ile birlikte  uygulamaları gerekenler listesi var. Bunlardan bazıları bebeklerini yüzme öğretmek, ve bebekleri güneşin zararlı ışınlarından korumak için güneş kremi uygulamak gibi çocuklarına öğretilen temel eğitimlerdir. 

Ayrıca ebeveynin yükümlülüklerini, görev ve sorumluluklarını belirtiyor.

○●○

Yeni turumuzdan herkese merhaba!
Deliryum bugüne kadar yaptığımız en güzel tur olduğuna inanıyorum kitabı hala okumama rağmen çok güzel ilerlediğini söylemeden edemeyeceğim!

Kitap Tanıtımı

Kitabın Özgün Adı : Delirium
Türkçe Editasyonu : Deliryum
Yazarı : Lauren Oliver
Türü : Fantastik / Aşk
Yayınevi : Artemis
Goodreads Puanı : 4.05

Kitabın Konusu

Aşk tedavisinden sonar sonsuza dek mutlu ve güvende olacağımı söylediler.Ve ben, onlara hep inandım.
Şimdiye dek.

Şimdi artık her şey değişti.
Artık, bir yalanın baskısı altında yüzyıl yaşamaktansa, aşk hastalığıyla geçireceğim kısacık bir ömrü tercih ederim.

BEN ÖLMEDEN ÖNCE hakkında:
“Hikâye müthiş bir hızla akıyor, her sayfada başka bir yön alıyor. Ustalıkla yaratılmış karakterler, okura şefkatten hayal kırıklığına, öfkeden tutkuya kadar her tür duyguyu yaşatıyor. Seçme şansınız yok, Ben Ölmeden Önce’yi okurken gözyaşlarınız sel olup akacak!”

– JayAsher, New York Times çoksatarı ÖLMEK İÇİN ON ÜÇ SEBEP’in yazarı

Kitap Hakkında 

Kitabın Orjinal Adı : Eden 

Türkçe Editasyonu : Cennet

Yazarı : Jamie McGuire

Türü : Fantastik / Aşk

Yayınevi : Yabancı Yayınları

Goodreads Puanı : 4.19

Yorum

( Spoilersız )

Selam herkese! Daha kısa sürede bitirilen bir seriden başka daha güzel ne olabilir değil mi? Ya da kısa sürede yorum yapan bloggerdan daha iyi ne olabilir? Ay evet kendimi fazla övdüm :D 

Aslında Araf serisinin son kitabı olan Cennet'i bir hafta kadar önce bitirdim ancak yorumlayamadım bir türlü telefonumdan post yazabildiğim uygulamaya geçenlerde oturup şu sıra okuduğum yorumlamam gereken kitapları yazayım demiştim hımm bir dakika bakayım kaç yorum gerek? Şu an 3 ama şimdi devam ettiğim kitabım ile beraber 4 oldu bu sayı. Ve benim okulumun kapanmasına da çok çok az süre kaldı son sınavlarda var! Acaba daha fazla kaç parçaya bölünebilirim? :(

Neyse arkadaşlar siz boşverin şimdi bunları ben de aklıma getirip daha fazla baskı kurmayayım üzerimde :P

Evet asıl sorumuz kitabı nasıl buldum? Sevmediysem neden sevmedim?

Kitabı daha doğrusu bu kitabı bitirdikten sonra seriyi demeliyim sanırım genel bir bakış açısıyla değerlendirdiğimde Jared,Nina,Claire,Bex hatta Ryan'ın bile bir serüveni oldu ve eğer seri hoşuma gitmese devam etmezdim diye düşünüyorum önce bunu söyleyip sizi rahatlatayım.

Sonrasında da karakterleri sevdiğimi ancak buna Nina'yı pek katmadığımı belirteyim bu kitapla birlikte onun benim tabirimle "mıy mıy" yani her şeyden şikayetçi prenses olması hatta bazen bencil olması onu itici bulamama yol açtı. Çünkü gerçekten yazar ara sıra da olsa bu karakterden bizi biraz usandırmak istedi? Böyle düşündüm çünkü Jamie' de bizim gibi Jared hayranı ve onu çok mükemmel biri yerine onu  sürekli hakketmeyen biri olduğunu tekrarlayan bir karakter ona da daha cazip gelmiş olmalı sonuçta Jared'ı kim sevmez değil mi? Her şey onun için ayarlanmış olmalı.

Diğer yandan sürekli başını derde sokan karakterlerimiz ve maceralarına kaldığım yerden devam ettim.

Acaba ne olacak diye diye seriyi bitirdim :D Ama bu kadar okudun ee bitti seri değdi mi derseniz?

Evet değdi yine yeni be yeniden biten bir Jamie McGuire serisinin ardından yas tuttum acım büyük :P

Allah'tan Yabancı Yayınlarının Facebook sayfasında okuduğum kadarıyla üzüntümüz fazla uzun sürmeyecek çünkü yakın zamanda Red Hill ve A Beatiful Wedding okuyucularıyla buluşacak.

Bu habere nasıl sevindim belli değil.

Bir Jamie serisinin daha ardından ( Bunu Ayaklı Belayı hala okumamış seri bitmesin diye okumayı sürekli erteleyen şahıs söylüyor öhöm o benim ) daha esenlikler dileriz :P

Puanım : 5 / 4

Kitap Hakkında 

Kitabın Orjinal Adı : Requiem

Türkçe Editasyonu : Cehennem

Yazarı : Jamie McGuire

Türü : Fantastik / Aşk

Yayınevi : Yabancı

Goodreads Puanı : 4.17

Yorum

( Spoilersız )

Selam milet! Sanırım herkes benim ne kadar Jamie McGuire hayranı olduğumu biliyor ve şu an serinin son üçlemesi olan Cennet kitabını da bitiren biri olarak demeliyim ki serinin bitiş hüznü beni ele geçirmiş durumda bir Jamie serisinin daha sonuna geldiğim için acım büyük :( Ama Allah'tan Maddox kardeşlerin serisi çıktı ortaya ve daha Red Hill ve A Beatiful Wedding var bu yüzden tesellim kaynağım iyi  durumda yıkılmadım ayaktayım :P

Cehennem'i ben çıktıktan bir süre sonra okuma fırsatı buldum o yüzden bir süre ciğerci kediler gibi ortada dolandığım doğrudur :D Neyse ki fazla uzun sürmedi bu durum.

Ama arada bir süre aşamı olduğundan Araf'ı unutmaya başlamıştım bu yüzden kitaba başlamadan önce Arafa şöyle bir göz attım. Bu yorum spoilersız olmak zorunda olduğu için öhöm çünkü başlıkta öyle dedik değil mi? Ee öyle olacak olmak zorunda söz ağızdan bir kere çıkar ve bendeniz de buna uymak zorunda burada sizin için bedava çalışıyorum sonuçta değil mi ama? :P

Öhöm öhöm peki bu kadar gevezeliğim yeter dersem eğer kitabı nasıl buldum? Sevdim mi? Sevmedim mi?

Jamie dedik o kadar sevdim sevmesine de o seriyi okurken sürekli aklım gözüm Travis'e gidiyordu. Tatlı ve Ayaklı Bela'yı özlüyordum ve bu serinin fantastik olması o seriyle arasında olan koca bir uçurum oldu benim gözümde. Ve kitabın son yüz sayfası kala oralarda biraz sıkıldım fakat bu durum geçici oldu yazar sonradan dikkatimi tekrar çekti ve kitabı çok güzel ilerletti.

Ben kitaplarda sıkıldığımız bölümlerde yazarlarında sıkıldığı kanısına vardım açıkçası çünkü onlarda durmadan yazarken akıllarında bir fikir yokken bir sonraki bölüm için yazmak için yazmış oluyorlar ve onlar sıkılınca biz de doğal olaral sıkılıyor ve onların ilham dolu olarak yazdığı her bölümü de beğeniyle okuyoruz. Tabii bu sadece benim fikrim her kitabı herkes sevemiyor ve dolayısıyla bu durumda herkes için geçerli olamıyor.

 Farklı bir hikaye, karakterler, kurgu içerisinde bela serisini özledim bolca.

Ama tabii ki bu da bir yere kadar sürdü ve Jared'a, Nina'ya ve seriye adapte olunca işler benim açımdan daha kolay bir hal aldı. Ve bu seferde yorumun başında belirttiğim gibi seriden kopmaya dayanamadım.

Spoilerlı Yorum

Yukarıdaki yorumumda dediğim gibi hani Cehennemi geç okuduğum için unuttuğum yerler oldu diye kitabın sonuna bakıp seriye devam ettim ben ama aklımdaki soru şuydu serinin ilk kitabı olan Araf'ta evlenmeye karar veren çiftimizi Cehennem'de evlenir sanıp bu gerçekleşmeyince de hayal kırıklığına uğrayan takıma dahildim ben.

Tabii sonra duruma alışıp olayın macerasına kapıldım. Ve acaba Shax'ın kitabının olayı nereye kadar sürecek? Bitecek mi? Bitecekse nasıl bitecek? Bizimkilerin başına neler gelecek? ( Bizimkiler diyince kendimi sanki evdekilerden bahsedermiş gibi hissetmedim değil :P ) Bu sorulara yoğunlaşmıştım ancak okuduğum kitap seri olunca sorularım çok azına cevap almış ve bitmiş bir kitapla karşılaştım ama Jamie' nin şöyle güzel bir huyu var ki hiç bir zaman okuyucusunu merakta bırakan ve acaba sonrasında ne olacaaaak?! Diye bizi bağırtan bir sonla bırakmıyor. Yazdığı kitapların sonlarını beğeniyorum çünkü bir sonraki kitabı tabiri yerindeyse meraktan ölmüş bir şekilde beklemiyoruz.

Cehennem'de Gabe ve Jack'in neredeyse her gece Nina'nın rüyalarına girişi ve Shax'ın kitabını aldıkları hayatlarının o son hatırası tekrarlanırken buradaki ana fikir aslında onlarında kitabı alması gerektiği ve Nina ile ilgili kısmı okumaları için olduğunu sanıp kitabın peşine düşmeleri ve başlarına zilyon tane olay açmaları en sonun bir savaş başlangıcı olduğunca ben :
Senin sorunun ne!

Bunun haricinde Nina Titan'da stajyer artık ve onun uyuz arkadaşı Sasha -.- 

İnanıyorum ki kitabı okuyan herkes bu kıza uyuz olmuştur ama ona karşı gardınızı biraz indirmenizi öneririm çünkü Cennet'te onun neden böyle davrandığını anlayacaksınız ;) 

Puanım : 5 / 4

Geçmişin peşini bırakmadığı bir kadın ve zamana direnen bir aşk…

Kitap Hakkında

Kitabın Adı : Aşkın Gölgesi
Yazarı : Gülşah Elikbank
Yayınevi : Yabancı Yayınları
Türü : Aşk, Dram
Sayfa sayısı : 344

Kitap Yorumu
(Spoilersız )

Kitabı ilkten okumayı düşünmeyen ben kapağını görünce vuruldum ve konusu da bir anda cazip gelmeye başladı :P

Herkeste vardır ya hani Türk yazarlar iyi yazamaz acaba okuyamaz mıyız derler genelde var olan bir şeydir bu, ben de çoğu zaman bin kere değerlendirip öyle okurum maalesef çünkü çoğumuzun sütten ağzı yanmıştır zamanında durum böyleyken bende kendimi kitabı illa seveceğim diye şartlamadım akışına bıraktım ve sevdim mi bu kitabı?

Genel olarak dolu dolu bir hikayesi vardı bu kesinlikle hoşuma gitti ama tabii ki hoşuma gitmeyen şeyler de oldu neler mi?

Dikkat bundan sonrası spoiler içerir!

Ahmet karakteri sevmediğim ilk ve tek şeydi heralde kitabın başından beri eğer bir karakterin ha birşey yaptı ha yapacak diye ona felaket tellalı gözüyle bakıyorsanız ona kafayı takmışsızdır ve aynen öyle oldu eğer seçilecek biri varsa Ahmet mi Berk mi? 

Soruya kitap boyu Berk yanıtı verdim ve gel gör ki kahramanımız beni dinlemedi -.- işte en sevmediğim kısım Berk'in suçu ne?

 Ona sanki bu olanlar gerçekmişte sanki tüm bunlar gerçekten yaşanmışçasına o kaybedenmiş gibi üzüldüm içlendim. Buradan yazarlara sesleniyorum lütfen artık karakterlere bir kişi seçmek zorunda bırakmayın eğer öyle olacaksada benim dediğim olsun ne olacak değil mi beni dinleseniz :P

Bunun haricinde kitabı sevdim.
Berk canım üzülme o seni sevmese de biz seni seviyoruz :)

Puanım : 5 / 3.5