Uykusuzlar kitabı Gülşah Elikbank'ın okuduğum ilk eseri.Bundan önce birçok defa adını duyduğum ama eserlerini araştırmadığım yazar."Neden?" Diye sorduğunuzu duyuyorum sanki ben de bilmiyorum.Sanki bu zamanlarda okumam gerekiyormuş gibi kader yönümüzü kendisi çiziyor...

Evet uykusuzlar ilk olarak beni kapağıyla fethetti.Cidden kitabın içeriğini,baş karakterimizi yansıtan çok güzel ve dikkat çekici.Kapaktan sonra konusuna baktım ve türünün fantastik olduğunu gördüm tam benlik ! Hemen kolları sıvadım tabii.Kitaba başladığımda telefonum bozulmuştu zaten fazlasıyla okuyan ben abartıyla okur oldum.Bu durum en çok annemin hoşuna gitmişti telefonu olmayan 7/24 netle iletişi olmayan bir genç kız annesi olmak onun için rahatlatıcıydı.Benim içinse telefonumun olmaması tam bir kabus.

Yanlış Hatırlamıyorsam 9-10 gün telefonsuz kaldım sonra yeni telefon alındı bana şuan rahatım ve o arada beni kitaplığımda bekleyen birkaç kitabı erittiğim için de memnunum.Kitapta yazarımız uykusuzlar adında yeni bir tür oluşturmuş ve ( tabii kitaptaki tek tür bu değil ) bu ırk insanların rüyalarını gözlüyor.Adlarından da anlayabileceğiniz gibi hiç uyumuyorlar.Ve amaçları özel insanların yanii rüyalarında başkalarının rüyalarını gören veya aynalayan insanları bulmak onları korumak.Bu yeteneklerini geliştirebilmelerine yardımcı olmak.

Sizin de şuan anlayadığınız gibi baş karakterimiz Nina bu özel kişilerden.Ve peşlerindeki kişilerin neler istediğine göz atalım mı? Uzun bir yolculuk bizi bekliyor.



                                                                       Spoilerli Yorum


Nina rüyaları kontrol edebilme,başkalarının rüyalarını görebilme,aynalayabilme,rüyalarında geleceği görebilme gibi yetenekleri var.Kızımız bu yetenekleri annesinden alıyor.Nina'nın annesi bu yeteneklere daha fazla dayanamayıp intihar ediyor ama asıl olay değil tabii ki Nina bunları kendisinin ve annesinin özel kişiler olduğunu bilmiyor ve olayın ona anlatılan kısmı annen babanı aldattı babanda bunu öğrenince ona daha fazla dayanamayıp intihar etti.

Aslında annesi babasını hiç sevmedi ve o da ona rüyalarını yötenebilmesi için yardım eden Kemlin'e aşık oldu.Uykusuzların çocukları olduğuna rastlamasa da onların Pina adında bir oğulları oldu yarı insan yarı uykusuz.Ama Nina'nın annesi ona evde bakamayacağı için Pina çocuk esirgeme yurduna veriliyor bu onun için ne kadar zor da olsa ! 8 yıl boyunca oğlundan Kemlin sayesinde haberler alıyor.Bir gün Nina 'nın babası Yasmin adında bir kadın ile tanışıyor o da farklı bir tür istediklerini herkesi vücuduyla etkileyerek tamamen etkisi altına alabilen ve istediği insanı şehvete düşkün kılıp avcuna alabilen bu kadınla tanışıyor.

Ve tabiiki kendi çıkarları doğrultusunda Lusiyan adlı bir güçemiciyle iş birliği kurup Nina'nın babasını karısının onu aldattığına inandırıyor.Adam gidip karısına bunun hesabını soruyor kadın evin bahçesinde normalde olmayan ( ama Yasmin'nin kara büyü ile oraya koyduğu) süs havuzunu görünce bunun rüya olduğunu sanıyor ve uyanmak için kendini oradan aşağıya atıyor.Ama maalesef bu bir rüya değildir ve Nina o küçük yaşında annesiz kalmıştır...

Bahçeden gelen gürültüyü duyan Nina annesinin yanına diz çöünce annesi ona okuması için bir not verir ve okuduktan hemen sonra o kağıdı yok etmesini söyledikten sonra orada can verir.Nina'yı o günden sonra korumak için bir uykusuz görevlendirilir.Ares...
Ares Nina resmen büyütür.Ama tabii bilinmeyenler vardır.Tıpkı Ares'i o zamanlar sadece Nina'nın görebilmesi gibi.O zamanlar Nina ile Ares'in gölgesi ilgilenir.

Ares iki yıl ortadan kaybolunca Nina çok üzülür.Fakat zaman akıyor ve o da yaşamına devam etmek zorunda.Ancak iki yıl sonra tekrar Ares ile karşılaştığında artık genç bir kızdır büyümüş,güzelleşmiş ve artık Ares'in bir zamanlar baktığı o küçük kız değildir.Ve Ares o zaman Nina'dan hoşlanmaya başlar.Aralarında aşk başlar tabii herkes sarpa sarıp Ares tekrar ortadan kaybolup Nina'dan sanki bu anılar biri tarafından unutturulmuş gibi ! Hayata devam eder.Ki zaman unutturulmuştur.

Nina yıllar sonra Pina'yı birlikte çalıştıkları avukat Ares'i de Pina'nın arkadaşı olarak tanır.Fakat Ares'in yakın olma çabasından hoşnut değildir.Çünkü Nina zaten nişanlıdır ve evlenecektir. Nişanlısı lusiyan.Lusiyan bir güçemici ve onların arasını Yasmin yapıyor.Ancak herşey kısa sürede ortaya çıkıyor.Ares Nina'ya herşeyi hatırlamasında yardımcı oluyor.Ve eğitim alması için rüyalar okuluna götürüyor.

Nina orada gördüğü rüyalarını eğitmenleri sayesinde daha bilinçli bir şekilde görüyor ve anlamlandırıyor.Ancak Yasmin ve Lusiyan okulun yerini biliyorlar ve Nina'yı bir kehaneti çözmek için (kendi çıkarları için) geri istiyorlar.Onların amacı insanlığı Dünya'yı kendileri yönetmek ! Ve bunun için gerekli olan kehaneti Nina yardımıyla çözeceklerine inanıyorlar.

Bir gün Nina'nın rüyasına giren Lusiyan ona bunu yapacaklarının  doğru birşey olduğuna ikna etmek için uğraşıyor hatta bir kehanet öne sürüp bunu gerçekleşeceğine inandırıyor.Nina da uyanır uyanmaz Pina'yı bulmak için kolları sıvar fakat bu işleri daha da çok  karıştırır.Aslında hedef Pina değil Ares'tir ve bu da Ares'in Yasmin'nin eline düşmesini sağlar.

Nina onu kurtarmak için Yasmin'e gider ancak onunda şartları vardır.Kehanet çözülmeli...
Nina bunu uykusunda Pina ile başarıp kehaneti çözüyor.Ares kurtuluyor.Herşey bir nevi düzeldi derken uykusuzlar dünyadan çekilme kararı veriyor.Artık Nina ve Pina sadece rüyalarda buluşabiliceklerdir.Nina bu mutsuzluk ile 6 günde bir kitap yazıyor.Ve artık yaşadıklarını gizli tutmak istemediğini bunların insanlarında bilmesi gerektiğini yayınevi editörüne anlatınca editör de onun konuşmasından etkilenip kitabını basacaklarını söylüyor. :)



                                                                          Spoiler Bitti

Kitabı okurken eksi diyebileceğim şey anlatım tarzı pek hoşuma gitmedi.Daha çok kitabın asıl biteceğini merak ettim bu alışılmadık,duyulmadık türün Nina'nın kaderini nasıl etkileyeceğini düşündüm.Son beklediğim gibi miydi ? Birşeyler beklemedim çünkü fazla alışılmadık olunca ben de fazla düşüneyip akışına bırakmayı seçtim.Ve iyi ki öyle yapmışım diyorum.Bu kitapla bizi buluşturduğu için Gülşah Elikbank'a teşekkürler :)